Küresel ticaret 2024 yılında rekor bir seviyeye ulaşarak 33 trilyon doları buldu. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayımlanan Küresel Ticaret Güncellemesine göre, dünya ticareti 2024’te yüzde 3,7 oranında büyüme kaydetti.
Bu büyümenin en büyük itici gücü, hizmetler sektöründeki yükseliş oldu. Yıl boyunca yüzde 9 artış gösteren hizmetler ticareti, toplam döviz genişlemesinin yaklaşık yüzde 60’ını oluşturdu ve küresel ticarete 700 milyar dolarlık katkı sağladı. Mal ticareti ise yüzde 2 artarak 500 milyar dolarlık ek büyüme getirdi.
Raporda, küresel ticaretin 2025 yılının ilk çeyreğinde de bu ivmeyi sürdüreceği belirtildi. 2024 sonunda ulaşılan 33 trilyon dolarlık ticaret hacminin, önümüzdeki dönemde de korunması bekleniyor.
Gelişmekte olan ülkeler öne çıktı
UNCTAD, gelişmekte olan ülkelerin, özellikle Çin ve Hindistan’ın, gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek ticaret performansı gösterdiğini ve küresel ticaret dinamiklerinde bir değişim yaşandığını vurguladı. Gelişmiş ülkelerde döviz kurlarında daralma gözlenirken, gelişmekte olan ülkeler güçlü ihracat ve iç taleple desteklenerek ticari ivmesini korudu.
Çin, ihracattaki artışın etkisiyle 2024 yılında ticaret fazlasını önemli ölçüde artırdı. Buna karşılık, ABD’nin ithalata artan bağımlılığı ticaret açığını genişletti. Raporda, Güney-Güney ticareti olarak adlandırılan gelişmekte olan ekonomiler arasındaki ticaretin, küresel büyümenin temel itici gücü olmaya devam ettiği ifade edildi.
Ticaret dengesizlikleri dikkat çekti
UNCTAD, ABD’nin dünyadaki en büyük ticaret açığını sürdürdüğünü, Çin’in ise en yüksek ticaret fazlasını kaydettiğini açıkladı. Avrupa Birliği ise enerji ticaretindeki değişimlerin yardımıyla önceki yıllardaki açığını kapatarak 2024 yılında fazlaya geçti.
ABD ve Çin arasındaki ticaret dengesizliklerinin küresel ekonomik belirsizliğe katkıda bulunduğuna işaret eden UNCTAD, 2025 yılına girerken ticarette artan korumacılığın politika yapıcıları zorlayacağını belirtti. Raporda, sürdürülebilir büyüme için çok taraflı işbirliği ve stratejik ticaret politikalarının önem kazandığına dikkat çekildi.