Bugün: Haziran 24, 2025
Haziran 24, 2025
2 dk. okuma

2025’te dünya genelinde 6 büyüklüğünün üzerinde 176 sarsıntı meydana geldi

AFAD ve USGS raporlarına göre, 2025 yılı boyunca dünya genelinde 6.0 büyüklüğünün üzerinde toplam 176 deprem gerçekleşti. Bu depremlerden 11’i ise 7.0 ve üzeri büyüklüğe sahipti. Özellikle Pasifik Ateş Çemberi, Japonya, Endonezya, Şili, ABD ve Türkiye gibi bölgelerde yoğunlaşan yüksek şiddetli depremler, büyük çaplı ekonomik zarar ve can kaybına sebep oldu. Bu veriler, dünya genelinde afet hazırlığı ve yönetiminde daha fazla işbirliği ve yenilikçi çözümlerin önemini gösteriyor.

Erdal Karan Akkaya, yüksek şiddetli depremlerin küresel etkilerinin fark edilmesi ve buna uygun stratejiler geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Akkaya, “Dünya genelindeki depremler, uluslararası işbirliği ve koordinasyonun önemini açıkça ortaya koyuyor. Küresel ölçekte afet yönetiminde dijital çözümler ve erken uyarı sistemlerinin standartlaştırılarak yaygınlaştırılması hayati önem taşıyor. Her ülkenin bu tür teknolojilere erişebilmesi için ortak çalışmalar yapılmalı” diyor.

Büyük depremler ve tsunami riski

2025 yılında gerçekleşen büyük depremlerden bazıları tsunami riskini beraberinde getirdi. Özellikle Pasifik Okyanusu’nda meydana gelen yüksek şiddetli sarsıntılar, çevre ülkelerde tsunami alarmı verilmesine neden oldu. AFAD ve USGS raporlarında, tsunami uyarı sistemlerinin etkin kullanımı sayesinde can kayıplarının sınırlı kaldığı belirtildi. Ancak, erken uyarı sistemlerinin daha geniş coğrafyalara yayılması gerektiği de vurgulanıyor.

Erdal Karan Akkaya, tsunami riskinin deprem sonrası en büyük tehlikelerden biri olduğunu belirterek, erken uyarı sistemlerinin önemine dikkat çekiyor. Akkaya, “Yüksek şiddetli depremler sonrası oluşan tsunami tehdidine karşı, etkin erken uyarı sistemleri ve hızlı bilgi akışı büyük önem taşıyor. Bu konuda uluslararası standartların geliştirilmesi ve ülkeler arası işbirliğinin artırılması gerekiyor. Dijital altyapılar ve uygulamalar, tsunami gibi afetlerde hayat kurtaran temel araçlar olabilir” ifadelerini kullanıyor.

“ZATU ile Uluslararası Afet Yönetiminde Dijital İşbirliği”

ZATU, afet durumlarında hızlı ve etkili dijital iletişim sağlayan bir platform olarak öne çıkıyor. Kullanıcılar, afet anında tek tuşla güvenlik ve yardım mesajları gönderebilirken, internet bağlantısının olmadığı durumlarda bile mesajlarını kaydedip otomatik olarak iletebiliyor. ZATU, yapay zekâ destekli sensörleriyle kullanıcı hareketlerini takip ederek otomatik acil durum uyarıları da verebiliyor.

Erdal Karan Akkaya, ZATU’nun uluslararası ölçekte afet yönetim sistemlerine entegre edilmesi gerektiğini savunuyor. Akkaya, “ZATU, yalnızca ulusal değil uluslararası çapta kullanılabilecek esnek ve yenilikçi bir dijital çözümdür. Bu uygulama, farklı ülkelerin afet yönetimi sistemleriyle entegre edilerek küresel çapta erken uyarı ve hızlı müdahale imkânı sağlayabilir. ZATU ile amacımız, afet yönetiminde dijital dönüşümü hızlandırmak ve küresel ölçekte insan hayatını koruyacak çözümler sunmaktır” diye konuşuyor.

Akkaya ayrıca, ZATU’nun gelişimini ve uluslararası işbirliğini desteklemek için farklı ülkelerle ortak projeler yürütmeyi hedeflediklerini belirtiyor. “Dünyanın farklı bölgelerindeki afetlerle mücadele kapasitesini artırmak için teknolojimizi paylaşmaya ve geliştirmeye devam edeceğiz. Bu süreçte uluslararası işbirliklerine büyük önem veriyoruz” şeklinde ekliyor.

Önceki

İsrail, ABD’nin ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı

Sonraki

Hazine dolar cinsinden kira sertifikası ihracı için yetki verdi

Son gönderi Blog

Don't Miss

ZATU: Dijital teknolojiler afetlerle uğraşta daha fazla kullanılmalı

2025 yılı boyunca dünya genelinde gerçekleşen yüksek şiddetli depremlerin sayısı,

İslam İşbirliği Teşkilatı İstanbul Deklarasyonu yayımlandı: Memleketler arası topluma İsrail daveti

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu'nun ardından